1. Tanım
III. Eklenti
1. Tanım
Madde 686 - Bir şeye ilişkin tasarruflar, aksi belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsar.
Eklenti, asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel âdetlere göre, işletilmesi, korunması veya yarar sağlaması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır.
Eklenti, asıl şeyden geçici olarak ayrılmakla bu niteliğini kaybetmez.
I-) Yargı Kararları:
1-) YHGK, T: 22.10.2003, E: 2003/14-537, K: 2003/597:
“... gerek Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi ve gerekse, yukarıda değinilen 04.03.1953 gün ve 1951/10 esas, 1953/2 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde, müdahalenin meniyle birlikte kal istemini de içeren bir davada, harç ve vekalet ücretinin, müdahaleye konu taşınmaz (veya kısmi müdahalede, müdahaleye konu bölüm) ile, kal istemine konu muhdesatın değerleri toplamı üzerinden hesaplanabilmesi için, her halükarda, kal isteminin ilişkin bulunduğu şeyin, yukarıda açıklanan şekilde bir bütünleyici parça (mütemmim cüz) niteliğinde bulunması; yani, taşınmazdan ayrılabilmesinin ancak yok edilmek, zarara uğratılmak veya yapısı değiştirilmek suretiyle mümkün olabilmesi gerekir. Kal isteminin konusunu oluşturan şey, eklenti niteliğinde ise, eş söyleyişle, taşınmazın temel unsurunu oluşturmuyor, yok edilmeden, zarara uğratılmadan ve yapısı değiştirilmeden ondan ayrılabiliyor ise, harç ve vekâlet ücretinin hesaplanmasında, sadece müdahaleye konu taşınmazın (veya müdahaleye konu kısmının) değeri esas alınmalıdır; eklentinin değeri hiçbir şekilde dikkate alınamaz. ...”
2-) Y. 12. HD, T: 14.02.2011, E: 2010/20348, K: 2011/371:
“… Türk Medeni Kanunu’nun 684. maddesi uyarınca bütünleyici parça (mütemmim cüz), yerel adetlere göre asıl şeyin (taşınmazın) temel unsuru olup, o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmadığı için taşınmazdan ayrı (bağımsız olarak) haczedilemez.
Eklentinin ise kural olarak taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. Alacaklılar ana taşınmazı satmadan, orada bulunan eklenti niteliğindeki malla(rı) (Medeni Kanun’un 686. maddesine göre eklenti olduğu bilirkişilerce saptandığı takdirde) ayrı ayrı haczettirip sattırabilirler. Çünkü, eklentinin, taşınmaz yok edilmed(en), zarara uğratılmad(an) veya yapısı değiştirilmed(en) ondan ayrılması mümkündür. Ancak, İİK’nın 83/c maddesi gereğince, ipotek akit tablosunda sayılan eklentilerin bu madde gereğince taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkün bulunmamaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için mahcuzun Medeni Kanun’un 686. maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşıması zorunludur. ...”
3-) Y. 21. HD, T: 21.10.2008, E: 2007/23409, K: 2008/16268:
“... Öte yandan toprağa gömülü akaryakıt tanklarının arza zarar verilmeden ayrılması mümkün olup, her ne kadar bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmamış ise de bu husus hayatın olağan akışına da uygundur. Bu duruma göre dava konusu akaryakıt tanklarının da eklenti (Teferruat) olarak kabulünün gerektiği ortadadır. Hal böyle olunca mahcuzların mülkiyetinin kime ait olduğunun davacı yanca açıkça ortaya konması gerekir. ...”
Not: Kararın diğer kısmı için bkz. madde 684.
4-) Y. 12. HD, T: 11.03.2008, E: 2008/1752, K: 2008/4756:
“… Kural olarak eklentinin taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. Yani, alacaklılar fabrika binasını satmadan, binada bulunan eklenti niteliğindeki malları (Medenî Kanunun 686. maddesine göre eklenti olduğu bilirkişilerce saptandığı takdirde) ayrı ayrı haczedebilir ve satabilirler. Çünkü, eklentinin taşınmaz yok edilmeden, zarara uğratılmadan veya yapısı değiştirilmeden ondan ayrılması mümkündür. Ayrıca, İİK.’nun 83/c maddesi gereğince ipotek akit tablosunda sayılan eklentilerin bu madde gereğince taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkün bulunmamaktadır. Bu maddenin uygulanabilmesi için mahcuzun hem ipotek akit tablosunda yazılı olması, hem de Medenî Kanun’un 686. maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşıması zorunludur. Ayrıca ipotek senedinde yer almasa dahi mahcuzların Medenî Kanun’un 686. maddesinde öngörülen nitelikte ve taşınmaz yok edilmeden zarara uğratılmadan veya yapısı değiştirilmeden ondan ayrılıp ayrılamayacağını ve bu makinelerin bulunmaması halinde fabrikanın amacına uygun şekilde çalışıp çalışmayacağını açıklayacak ayrıntı(l)ı … bilirkişi raporunda teferruat olarak sayılan tüm makinalar üzerindeki hacizlerin kaldırılması gerekirken yazılı şekilde şikâyetin kısmen kabulü isabetsizdir. …”
5-) Y. 12. HD, T: 10.06.2002, E: 2002/11203, K: 2002/12335:
“... Hacze konu menkuller ipotek akit tablosunda kayıtlıdır. Bilirkişi raporunda bu menkullerin mütemmim cüz ve teferruat olduğu belirtilmektedir. Bu şeyin aynı zamanda hem mütemmim cüz, hem de teferruat olması mümkün değildir. Aralarında bir hukukçunun da bulundurulmasıyla oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak hacze konu menkullerin (eski) Medeni Kanunun 621. maddesi gereğince teferruat niteliğinde olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. …”
II-) Türk Kanunu Medenîsi:
III. Teferruat
1– Tarif
Madde 621
Bir şeye ait yapılacak temliki tasarruflarda o şeyin istisna olunmayan teferruatı dâhil olur. Mahallî örfe veya malikin sarih arzusuna göre bir şeyin işletilmesi veya muhafazası veya ondan istifade olunması için daimî bir tarzda tahsis olunan ve kullanmakta o şeye tabi kılınan veya takılan veya onunla birleştirilen menkul eşya asıl şeyin teferruatıdır. Asıl şeyden muvakkat bir zaman için ayrılmakla teferruattan olmak sıfatı zail olmaz.
III-) Madde Gerekçesi:
Yürürlükteki Kanunun 621 inci maddesini karşılamaktadır.
Madde İsviçre Medenî Kanununun 644 üncü maddesine paralel olarak üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir.
Yürürlükteki maddenin birinci fıkrasında yer alan “temliki tasarruflar” ifadesi taahhüt işlemlerini (borçlandırıcı işlemleri) kapsamadığından sadece “tasarruflar” ifadesi kullanılmıştır.
Madde arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Başkaca hüküm değişikliği yoktur.
IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:
1-) ZGB:
III. Zugehör
1. Umschreibung
Art. 644
1 Die Verfügung über eine Sache bezieht sich, wenn keine Ausnahme gemacht wird, auch auf ihre Zugehör.
2 Zugehör sind die beweglichen Sachen, die nach der am Orte üblichen Auffassung oder nach dem klaren Willen des Eigentümers der Hauptsache dauernd für deren Bewirtschaftung, Benutzung oder Verwahrung bestimmt und durch Verbindung, Anpassung oder auf andere Weise in die Beziehung zur Hauptsache gebracht sind, in der sie ihr zu dienen haben.
3 Ist eine Sache Zugehör, so vermag eine vorübergehende Trennung von der Hauptsache ihr diese Eigenschaft nicht zu nehmen.
2-) CCS:
III. Les accessoires
1. Définition
Art. 644
1 Tout acte de disposition relatif à la chose principale s’étend aux accessoires, si le contraire n’a été réservé.
2 Sont des accessoires les objets mobiliers qui, d’après l’usage local ou la volonté clairement manifestée du propriétaire de la chose principale, sont affectés d’une manière durable à l’exploitation, à la jouissance ou à la garde de celle-ci et qu’il y a joints, adaptés ou rattachés pour le service de la chose.
3 Les accessoires ne perdent pas leur qualité lorsqu’ils sont séparés temporairement de la chose principale.
V-) Yararlanılabilecek Monografiler:
Abdülhamid Onuş; Eklenti Kavramı ve Buna Bağlanan Hukukî
Sonuçlar, İstanbul, 2018.