Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 534

c. Tanıkların katılması

c. Tanıkların katılması

Madde 534 - Vasiyetnameye tarih ve imza konulduktan hemen sonra mirasbırakan, vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğini memurun huzurunda iki tanığa beyan eder.

Tanıklar, bu beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve mirasbırakanı tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.

Vasiyetname içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu değildir.

I-) Yargı Kararları:

1-) YİBK, T: 28.11.1945, E: 1945/13, K: 1945/15:

“… Yukarıda beyan ve izah olunan mucip sebeplere göre Medenî Kanunun 481 ve 482 nci maddelerinde sözü geçen şerhlerin tamamiyle tanıklar tarafından elleriyle yazılıp altı imza olunabileceği gibi başkası tarafından veya makine ile yazılıp da tanıkların bunları okuyarak olaylara uygunluğunu anladıktan sonra altına elleriyle imzaladıklarında kanunun aradığı, belgeleme yerine getirilmiş olacağından verilecek bu şerhlerin her halde tanıkların el yazıları olması icap etmiyeceğine … karar verildi.” (RG. 22.07.1946; S: 6365).

2-) Y. 3. HD, T: 28.09.2010, E: 2010/7829, K: 2010/15359:

“… Ölüme bağlı tasarrufların ne şekilde düzenleneceği TMK.’nun 531 ve devamı maddelerinde hükme (bağl)anmıştır. Kanunun 534. maddesinde; … öngörülen ilkeler geçerlilik şartıdır. Bunlardan birinin eksikliği vasiyetnameyi geçersiz kılar. Bununla birlikte, vasiyetnamenin yorumunda murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlenmelidir. Vasiyetin mümkün olduğu kadar ayakta tutulması aynı zamanda vasiyetçinin iradesine duyulan saygının da açık bir ifadesi olacaktır.

TMK’nun 1. maddesi, “Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır” hükmünü içermektedir.

Dava konusu olayda uyuşmazlık; vasiyetname düzenlenirken tanıklara ilişkin kanun metninde geçen “miras bırakanı tasarrufa ehil gördüklerini” ifadesinin söz olarak aynen yazılmamış olmasının şekil eksikliği olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği hususundadır.

Vasiyetname bütün olarak incelendiğinde; miras bırakanın, kanunen bu işlemi yapma yeteneğinin bulunduğu noter tarafından ifade edilmiş; ayrıca, T.C. Sağlık Bakanlığı Taksim Hastanesi’nin 28.12.1999 tarih ve 2963 nolu kurul raporunu da ibraz ettiği vasiyetnameye dercedilmiştir. Vasiyetnameye tarih ve imza konulduktan hemen sonra da “Noter tarafından vasiyetçinin isteklerine uygun olarak yazıldığına ve okunup anlatıldığına ve ilgilinin kimlik, kişilik ve beyanın(a) tanıklık ederiz” ifadesinin yazılıp tanıklarca imza edildiğine yer verildiği anlaşılmıştır. …

TMK’nun Birinci Kitabı “Kişiler Hukuku” nu oluşturmaktadır. Birinci bölümü ise “Kişilik” başlığını taşımaktadır. “Kişilik” başlığını taşıyan birinci ayrımda kişilere tanınan hak ve fiil ehliyetleri, hısımlık, yerleşim yeri, kişiliğin korunması, kişiliğin başlangıcı ve sonu gibi konular düzenlenmiştir.

… vasiyetnamede geçen “Kişilik” kavramının aynı zamanda “534. maddede geçen; miras bırakanı tasarrufa ehil gördüklerini” ifadesini de kapsadığını (geniş manada bu ifadeyi de içerdiğini) kabul etmek gerekmektedir. Aksi takdirde, sadece sözle yetinmek, kanunun özünü unutmak anlamına gelir ki, bu durum miras bırakanın gerçek iradesinin ayakta tutulması ilkesiyle de bağdaşmaz.

Mahkemece, vasiyetname bir bütün olarak değerlendirilip, tanıklarla ilgili beyan edilen ifadenin özü itibariyle kanunun aradığı şekil şartlarına uygun olduğu düşünülmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. …”

3-) Y. 2. HD, T: 22.04.1982, E: 1982/1909, K: 1982/3674:

“… M.K.’ nun 481. maddesinde, vasiyet tanıklarının el yazısı ile şerh vermek suretiyle onaylamaları öngörülmüş, böylece elyazısı ile, kendilerine düşen görevi yerine getirmeleri ifade edilmiştir. Ne var ki 28.11.1945 günlü 13/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, işbu hükmü, amacına göre yorumlayıp, özellikle kolaylık sağlamak için, elyazısı ile şerh yerine noterin tanık beyanlarını aynen tutanağa geçirip imza ettirmesini mümkün kılmıştır. Olayda tanıklar, kanunda yazılı şekle uyarak, el yazısı ile şerh vermişlerdir ki bunu, geçerliliği bozan bir durum olarak ileri sürmek doğru değildir. Çünkü İçtihadı Birleştirme Kararı kanun hükmünü ortadan kaldırmamış, (ki kaldıramaz), aksine, bir kolaylık sağlamıştır. Şu halde tanık dilerse elyazısı ile şerh verebileceği (gibi), dilerse notere yazdırıp imza eder. Olayda tanıklar, birinci yolu seçmişlerdir. Bu bakımdan yapılan işlemde vasiyeti geçersiz kılan bir durum yoktur. Bu itibarla anılan konuya ilişen temyiz itirazları da yersizdir …”

Not: Kararın gerekçesinin diğer bir kısmı için bkz. madde 532.

II-) Türk Kanunu Medenîsi:

c) İşhat ve şahitlerin vazifesi

Madde 481

Vasiyetnameye tarih ve imza konulunca vasiyet eden kimse, vasiyetnameyi okuduğunu ve vasiyetnamenin son arzularını muhtevi olduğunu resmî memur huzurunda iki şahide beyan eder. Şahitler; bu beyanatın huzurlarında vukuuna ve o kimseyi tasarrufa ehil gördüklerine dair vasiyetname altına verecekleri şerhi imza ederler.

Vasiyet eden kimse, vasiyetname münderecatını şahitlere bildirmiyebilir.

III-) Madde Gerekçesi:

Yürürlükteki Kanunun 481 inci maddesini karşılamaktadır.

Madde, İsviçre Medenî Kanununun 501 inci maddesindeki aslına uygun olarak üç fıkra hâline getirilmiş ve arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur.

IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:

1-) ZGB:

c. Mitwirkung der Zeugen

Art. 501

1 Der Erblasser hat unmittelbar nach der Datierung und Unterzeichnung den zwei Zeugen in Gegenwart des Beamten zu erklären, dass er die Urkunde gelesen habe und dass sie seine letztwillige Verfügung enthalte.

2 Die Zeugen haben auf der Urkunde mit ihrer Unterschrift zu bestätigen, dass der Erblasser vor ihnen diese Erklärung abgegeben und dass er sich nach ihrer Wahrnehmung dabei im Zustande der Verfügungsfähigkeit befunden habe.

3 Es ist nicht erforderlich, dass die Zeugen vom Inhalt der Urkunde Kenntnis erhalten.

2-) CCS:

c. Concours des témoins

Art. 501

1 Aussitôt l’acte daté et signé, le testateur déclare aux deux témoins, par-devant l’officier public, qu’il l’a lu et que cet acte renferme ses dernières volontés.

2 Par une attestation signée d’eux et ajoutée à l’acte, les témoins certifient que le testateur a fait cette déclaration en leur présence et leur a paru capable de disposer.

3 Le testateur peut ne pas donner connaissance du contenu de l’acte aux témoins.

 

 

Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X